Özet
XIX. yüzyılın sonu ile XX. yüzyılın başlarındaki Kazakistan tarihi oldukça karmaşık toplumsal, sosyo-
siyasi çelişkilerle karakterize edilir. Kazak halkı bağımsızlık ve demokrasi için büyük mücadeleler
vermiştir. Bu mücadele, Rusya’daki genel Müslüman Ceditçilik hareketi çerçevesinde sürdü ve Osmanlı
Devleti’yle yakın ilişkiler geliştirildi. Ceditçilik, Rusya’nın sömürgesi altında olan bölgelerindeki Türk
kökenli halklar arasında ortaya çıkan kültürel ve entelektüel bir harekettir.
Aydınlanma ve kurtuluş fikirlerinin yayılmasına laik aydınlarla birlikte dini düşüncede yenileşmeden
yana olan mollalar ve imamlar da katkıda bulunmuşlardır. Sömürgeci baskının ve yaşanan manevi
krizin üstesinden gelmenin yolunu arayan aydınlarla geleneksel İslam temsilcilerinin teorik araştırmaları
ve pratik faaliyetleri, tarih bilimi için çok önemlidir. Bu dönemlerde, kültürel ve eğitim faaliyetleriyle
tarihte yerini alan, Hanefi mezhebi, Nakşibendi tarikatıyla ilgili büyük bilgi sahibi olan önemli şahsiyetlerden
biri, Ömer Karaş olmuştur. O, XX. yüzyıl başlarında eğitim alanına, pedagojik düşüncenin
gelişimine katkı sağlayan en büyük toplum figürlerinden biridir.
Rus Müslümanların resmi yapısında hizmet eden Ömer Karaş, din âlimlerine verilen yüksek dini bir
rütbeye verilen Farsça Ahund (Farsça Ahund) sıfatına sahip olmuştur. O, Kafkasya, İdil-Ural, Türkiye
ve Arap ülkeleriyle yakın temaslar kurup sürekli gelişen ve yenilikleri hızla benimseyen aydındı.
1911-1913 yıllarında Oral’da (Batı Kazakistan) yayımlanan “Kazakistan” gazetesinin hazırlanmasına
katkıda bulunmuştur. 1917-1919 yılları arasında“Alaş” siyasi ve kültürel hareketinin aktif üyesi
olan önemli bir şahsiyettir.
Anahtar Kelimeler:
Bu makale 2371 kez okundu