Özet
II. Viyana kuşatmasının başarısızlıkla sonuçlanmasıyla Osmanlı İmparatorluğu’nun Macar topraklarından geri çekilme süreci başlamış, bölge tarihini artık Habsburg egemenliğinin Karpat Havzası’nda yayılması belirlemiştir. Habsburg seferlerinde eski Macar Krallığı topraklarının çasar idaresinde birleştirilmesi amaçlanırken, özellikle Budin’in alınmasından sonra Erdel, krallığın son parçası olarak görülmüştür. Ele alınan dönem boyunca yönetimi I. Mihály Apafi’den İmre Thököly’ye geçen Erdel Beyliği, Habsburg ve Osmanlı imparatorlukları arasında kalmıştır. Bu bakımdan her iki kuvvetin de isteklerini yerine getirmeye çalışan; politik bakımdan zayıflamış bir yapılanmadır. Ne var ki, amacı her şeyden önce hukuki varlığını devam ettirmek olduğundan bölgede etkin konuma gelen Viyana idaresinden garanti vesikaları elde etmeyi başarmıştır. Buna mukabil Bâb-ı Âli’de de Erdel üzerindeki hâkimiyetin sürdürülmesine yönelik belgeler kaleme alınmıştır. Çizilen çerçeve itibariyle çalışmanın amacı, söz konusu belgeleri analiz ederek Osmanlı egemenliğinin Macar topraklarından ayrıldığı bir dönemde, eskinin güçlü, şimdinin ise varoluş mücadelesi veren vasal Erdel Beyliği’nin politik durumunu yansıtmaktır. Böylelikle XVIII. yüzyıla son veren Karlofça Antlaşması’nın Avrupa’da yarattığı politik ve ekonomik dönüşümün temellerine ve üç devlet arasındaki diplomasiye ışık tutulmak istenmiştir.
Anahtar Kelimeler: Osmanlı, Habsburg, Erdel, İmre Thököly, nâme-i hümâyûn.
Bu makale 8181 kez okundu