Özet
Eski Çağ insanı, doğadan korktuğu, kontrol edemediği, kendisinden üstün gördüğü varlık ve olayların tanrısal güçler olduğuna inanmıştır. Bunun sonucu olarak Güneş, Ay, gökyüzü, toprak, su, bitki vb. doğa unsurları ilahlaştırılmış, başlangıçta tüm dinler politeizm, yani tanrılar alemi (pantheon) anlayışı üzerine inşa edilmiştir. Eski Çağ insanının, tanrıların kendisiyle ilgili almış oldukları kararları öğrenme arzusu ise, falcılığın temelinde yatmaktadır. Bütün eski toplumlarda olduğu gibi, gerek Hititler, gerekse Etrüskler tanrısal iradenin bilinmesine izin verecek falcılık teknikleri geliştirmişlerdir ki, karaciğer falı ve kuş uçuşu falı bunlar arasında yer almaktadır. Bu çalışmada; Hititler ve Etrüskler cephesinden farklı zaman ve mekanda hayat bulmuş olmasına karşın, benzer kimlik arz eden bu iki teknik ele alınmıştır. Böylece, Anadolu’nun ileri medeniyetlerinden birini kuran Hititler ile, yine Avrupa’nın ileri medeniyetlerinden birini kuran, Anadolu orijinli bir kavim olduğu görüşü büyük ölçüde kabul gören ve Roma kültürü üzerinde önemli ölçüde tesir sahibi olan Etrüskler arasında kültürel bir bağlantı bulunduğu ortaya konulmaya çalışılmıştır.
Anahtar Kelimeler: Hitit; Etrüsk; Roma; fal; uzantı.
Bu makale 3082 kez okundu