Özet
Kasım 2010 tarihli Lizbon Zirvesinde, NATO enerji meselesini, ilk kez, öncelikli bir güvenlik sorunu olarak değerlendirmiştir. Bu zirvede kabul ettiği yeni strateji konseptiyle, İttifak ‘yeni enerji jeopolitiğinin’ iki temel kaygı unsuru olan ‘kaynak milliyetçiliğine’ ve ‘enerji terörizmine’, tüketici perspektifinden cevap vermeyi amaçlamıştır. Lizbon Zirvesi, NATO’ya bu türden tehdit unsurlarını giderecek, veya etkilerini azaltacak, bir takım roller yüklemiştir. İttifakın yeni rolündeki performans kıstası, Türkiye’nin enerji güvenliğine yapacağı katkıyla orantılıdır. Bunun nedeni, Türkiye bahsedilen her iki enerji tehdidinin erime potası konumundadır, dahası, Avrupa’nın dördüncü enerji arteri olma iddiasındadır. Bu katkının göreli büyüklüğünü tayin edecek faktörlerden birincisi İttifak-içi tartışmalardır. İkincisi ise Ankara’nın Rus enerji kaynaklarına bağımlı olan ulusal enerji güvenliği stratejisiyle NATO’nun yeni rolünün gerektirdiği öncelikler arasında ne derece özdeşlik bulacağıdır. Bu husus, daha geniş bir perspektiften alınırsa, 2008 Gürcistan Savaşı’nın jeopolitik hatlarını yeniden biçimlendirdiği Geniş Karadeniz Bölgesinde ve Arap ‘Baharının’ istikrarsızlaştırdığı Ortadoğu’da, gerek Türkiye ile İttifak arasındaki bağlaşıklığa gerekse de bizatihi NATO gibi güvenlik hizmeti veren bir kuruluşun geleceğine, büyük oranda, şekil verecektir.
Anahtar Kelimeler: NATO; Yeni Stratejik Konsept; Enerji Güvenliği; Türkiye
Bu makale 2740 kez okundu