Özet
İttihat ve Terakkinin meşrutiyeti ilan ettiklerinde henüz Osmanlıdan ayrılarak bir ulus devlet kurma fikri yoktu. Ancak İttihat ve Terakki Balkan milletleri ile ortak bir nokta bulmuştu bu da Abdülhamit rejimini devirmekti. Meşrutiyet ilan edilince Balkanlardaki bütün sorunların çözüleceği zannediliyordu. Ancak umulanın aksine meşrutiyetle gelen dostluk ve barış havası çok kısa sürdü. İmparatorluktaki Türk ve Müslüman olmayan cemiyetler yeni rejimin en büyük grubu oluşturan Türklerin önderliği altında İmparatorluğu yeniden canlandırmak güçlendirmek için bir araç olarak kullanılacağından endişeleniyorlardı. Bu durum millet sistemi içinde örgütlenmiş olan dini cemaatlerin ayrıcalıklarını tehdit edecekti. Türk olmayan halklar ittihat ve terakkimin merkezileştirme ve Türkleştirme politikalarından korkuyorlar bunun önlenmesi için İngiltere, Fransa, Rusya, Almanya, Avusturya- Macaristan ve İtalya gibi devletlere güveniyorlardı. Bu devletlerin bölgede kurdukları hegomanyaya meydan okuyacak bir Türk hamlesini hoş karşılayamayacakları biliniyordu. Bu devletler Osmanlı devleti üzerindeki kazanılmış haklarını kaybedeceklerinden endişeleniyorlardı. Bu endişelerinde pek de haksız sayılmazlardı. Bu makalede ittihat ve terakkinin İttihad-ı Anasır adına uyguladığı iktisat, eğitim, dış politika alanlarındaki merkezileştirme Türkleştirme politikaları açıklanmaya gayret edilecek ve bu politikaların azınlıklar ve dış ülkelerde yarattığı tepki sonucunda Osmanlı Devletine karşı oluşturdukları ittifaklar konu edilecektir.
Anahtar Kelimeler: İttihat ve Terakki; Balkan İttifakları; Balkan Politikası; İttihad-ı Anasır
Bu makale 2981 kez okundu