Özet
Bu makalede, Uluslararası İlişkilerin ve buna yönelik çalışmaların sahte imajdan arınmış bir tarzda gerçekleştirilmesinin nasıl mümkün olacağı sorgulanmaktadır. Bu amaçla, ilk dönemlerden itibaren toplumlar ve devletler arasındaki ilişkileri kendine özgülük ve işlevsellik yönüyle kapsayacak bir çözümleme modeli için, teorik ve olgusal/tarihsel göndermeler marifetiyle, bir anlayış çerçevesi oluşturulmaya çalışılmaktadır. Bunun tamamlanabilmesine yönelik olarak Doğudan Batıdan beşerî veriler bulunması ve bunların karşılaştırmalı biçimde ortaya konulması gerekli görülmüştür. Asıl bundan sonra, insan topluluklarının varlı siyaseti doğru biçimde anlaşılacak, bu doğal gelişim ve varoluş sürecinde işlevsel ilişkilere zemin ve ortam hazırlanmış olacaktır. Bu arada Türklerin Asya’dan Avrupa’ya uzanan süreçte izledikleri varlık siyasetinin ana taşıyıcıları sayılabilecek kültür, insan ve devlet modeline ilişkin teorik ve pratik örnekler üzerinde durularak, bunun Batı dünyasındaki Siyasal Gerçekçilik anlayışına dayalı politikalar ile karşılaştırılması sağlanmaktadır. İnsan, kültür ve siyaset üreten bir varlık olarak, dünyada farklılıkların barış içinde bir arada yaşamasına elverişli bir ekonomik ve sosyal düzen tesis etmek gibi bir sorumluluk taşır. Bu hedefe ulaşabilmek için sahte imaja takılmadan işlevsel çalışmalar gerçekleştirmek zorundadır.
Anahtar Kelimeler:
Bu makale 7907 kez okundu